Aklımın ve mantığımın almadığı birşey " aldatmak "
Aldatan biri için ne üzülmeye, ne de gözyaşı dökmeye değmez. Aldatan bir insan ömür boyu zaten şerefsizlik damgası yemiştir. Gerçekten seven ve değer veren, içinde temizlik, saflık, iyilik barındıran bir insan aldatmaz. Bir ilişkiyi anlaşılmazlıklardan dolayı bitirmek, kavgalar sebebiyle bitirmek vardır, bir de başkası için bitirmek vardır. İlk şık daha cazip gelir çünkü ilişkiyi yürütecek olumlu şeylerden yoksun olunmuştur. Fakat bir başkası için ilişkiyi bitirmek ALDATMAK ... İşte, o ilişki aslında ilişki değildir aldatan kişiye göre. Seviyorsan eğer, neden eşini bir başkası için terk edesin ki? Aldatmak sanki bir çeşit hastalık bana göre geçmeyen. İçine yerleşmiş bir kötümserlik. Geçer gibi görünür ama bir zaman sonra gene çıkar ortaya. Gerçekten sevginin, aşkın zor bulunduğu bir dünyada, hele ki seni gerçekten sevmiş birini, sana yıllarını adamış birini bırakmak, aldatmak... Ne kadar çirkin birşeydir. Böyle biri için de, aslında seni bıraktığı için sevinmek lazım. Tek bir kişiyi sevip, ona bağlı olmak varken...
Aldatan kişi aslında kendini aldatır. Böyle biriyle de ömür geçmez. Ben neden aldatmıyorum, ya da neden içimden az da olsa geçmiyor böyle birşey? Eline silah alıp, adamı vurmakla eşdeğer gibi. Aldatanlar da bana göre sevgi katilidir. Hayallerini çalandır. Kalp kırandır. Asla ama asla affedilmeyecek birşeydir. Bir insanda aldatma iç güdüsü varken, ondan nasıl dürüstlük beklersiniz ki?
Etrafınızda sizi gerçekten seven, aldatmamış kişilerle birlikte olmak en güzeli. Bırakın sizi aldattıysa aldatmış. Onun için hayat her zaman aldatılmakdan ibaret olacaktır...
Kendinizi asla üzmeyin, aldatan biri sizi kaybetmişse, size de ardından gülümseyip kocaman bir nanik çekmek düşer...